İstanbul’un Resmen İşgali (16 Mart 1920)
- İtilaf Devletleri, Mebusan Meclisi’nde alınan Misakımillî kararlarını onaylamadı. Çünkü Misakımillî kararları bağımsızlıktan ve milli sınırlardan bahsetmekteydi.
- İngilizler dönemin Osmanlı Sadrazamı Ali Rıza Paşa’dan, Misakımillî kararlarının kaldırılmasını istedi. Ancak Ali Rıza Paşa bu kararları kaldırmayıp görevinden istifa etti.
- Bu durum üzerine İngilizler Mebusan Meclisi’ni basarak milletvekillerini tutuklayıp Malta Adası’na sürgüne gönderdiler.
- Mebusan Meclisi’nde olmayıp kaçabilen vekiller Anadolu’ya, Mustafa Kemal’in yanına geçtiler.
- Ancak İtilaf Devletleri bununla da kalmayıp 16 Mart 1920 yılında İstanbul’u resmen işgal ettiler.
- Çeşitli makamlar ele geçirildi ve birçok sivil ve asker şehit edildi.
- Dönemin Harbiye Nazırı (Savaş Bakanı) Fevzi Paşa, İtilaf Devletleri tarafından makamından atılmıştır.
· İtilaf Devletleri İstanbul’da sıkıyönetim ilan ederek bir bildiri yayınladı.
Bildiriye göre:
1) İstanbul’un işgali geçicidir.
2) Halk, padişahın emirlerine uymakla yükümlüdür.
3) Amaç saltanatın (padişahın) gücünü kırmak değil aksine artırmaktır.
4) Taşrada isyan çıkarsa İstanbul, Türklerden alınacaktır.
NOT: Osmanlı Devleti’nde taşra, merkezden yani İstanbul’dan uzak olan yerlere ve şehirlere verilen isimdir.
NOT: Mebusan Meclisi padişahın emriyle birlikte kapatılmış ve bir daha açılmamıştır.
Mustafa Kemal'in İstanbul'un İşgali Sonucu Aldığı Önlemler
- İstanbul’un işgali protesto edilmiştir.
- Osmanlı Devleti (İstanbul Hükümeti) ile her türlü haberleşme kesilmiştir.
- İtilaf Devletlerinin Anadolu’ya gelmesini engellemek amacıyla Gevye ve Ulukışla demiryolu hatları havaya uçurulmuştur.
- Tutuklanan her milletvekiline karşılık Anadolu’daki İtilaf Devletlerinin subaylarının görüldüğü yerde tutuklanması emri verilmiştir.
- BMM’nin açılmasının temelleri atılmıştır.